Blog

“Depremde ayakta kalacak, güvenli binalar inşa etmek istiyorsak sağlıklı su yalıtımı uygulamasına dikkat etmeliyiz.

BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Alper Dogruer #DoğruSuYalıtımı'nın önemini İZODERGİ okuyucularıyla paylaştı.

Depremde ve bina ömrü boyunca ayakta kalacak güvenli binalar inşa etmek istiyorsak kuralları belli.

Su yalıtımının önemine dikkat çekmek için açıklama yapan Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Alper Doğruer, meydana gelen depremlerde kayıplarımızın çok acı ve ağır toplumsal sonuçları olduğunu, fakat hatalardan ders alınması gerektiğine dikkat çekti. Çok katlı binalarda çökmelerin pek çok sebebi olduğunu biliniyor. Doğru şekilde mühendislik hizmeti alarak tasarlanmış ve inşa edilmiş güvenli binalarda yaşamanın her vatandaşın hakkı olduğunu hatırlatan Doğruer, binaların en başta statik değerlere uygun inşa edilmesinin tek başına yeterli olmadığını, binanın ekonomik ömrü boyunca sağlığının korunması için bazı kriterlerin sağlanması gerektiğini vurguladı.

Su yalıtımı yeterli olmayan bina 10 yılda taşıma kapasitesinin yüzde 66’sını kaybediyor.

Depremler ülkemiz için yeni bir olgu değil. Yaşanan tüm depremler sonrası yapılan incelemelerde binaların yıkılmasının sebepleri kısaca özetlenirse, beton kalitesi, proje yanlışları, zemin özellikleri, alt katlarda kolonların kesilmesi…vb. ortaya çıkıyor. Korozyon, bu raporlarda yer alan ve bina yıkımlarının önemli bir sebebi olarak karşımıza çıkıyor. Korozyona uğramış muhtelif demirlerin et kalınlıklarının ölçümlerinin yapıldığı, Ø 12’lik inşaat demirlerinin maalesef Ø 9,5’a kadar düştüğünün görüldüğü açıklandı.

Her yapı inşa edileceği alanın zemin durumu, deprem yükleri, binanın kullanım amacı …vb. kriterler değerlendirilerek tasarlanıyor ve yapılıyor. Mühendislik hizmeti alan tüm binalarda, projeye uygun şekilde uygulama yapılması, bunun da denetlenmesi şart. Kullanılan malzemelerin kalitesi de son derece önemli.

Tüm bu parametrelerin içinde en önemlilerinden biri, önemi bilimsel olarak da kanıtlanmış suyun korozyona etkisi. Binaların temellerinde ve çatılarında, yer altı suyu, yağmur, kar gibi herhangi bir yoldan yapılara sızan su, donarak veya kimyasal tepkimelere girerek, betonun içindeki demir donatının özelliğini yitirmesine ve korozyona, yani paslanmaya neden oluyor. Oluşan korozyon ise yapıların taşıyıcı sisteminin çürümesine ve zamanla zayıflamasına sebep oluyor.

Yeni yapılmakta olan binalarda da su yalıtımı, doğru ve kaliteli malzemelerle yapılmazsa, tüm ulusal ve uluslararası Standartlara uygun ürün ve uygulama kalitesine dikkat edilmezse, 10 yıl sonra donatı, belli koşullarda başlangıçtaki taşıma kapasitesinin, yaklaşık olarak yüzde 66’sını korozyon nedeniyle kaybediyor. Oysa su yalıtımı binaları suyun zararlı etkilerinden koruyarak güçlü olmasını sağlıyor.

Binalarımızın %90’ı Betonarme, Geçmiş hatalardan ders almak şart!

Ülkemiz nüfusunun %95’inin deprem kuşağı üzerinde yaşıyor olması sebebi ile deprem riskine karşı binalarımızın yenilenmesi “Kentsel Dönüşüm” seferberliği ile başladı. 17 Ağustos 1999 Depremi sonrası tüm araştırmalar gösterdi ki; bu yıkımların en büyük nedeni binalarda korozyon sonucu taşıyıcı sistemin zayıflamış olmasıydı. Bu gerçekten hareketle mevcut riskli binaların yıkılarak, yeni deprem yönetmeliğine uygun, daha güvenli ve sağlıklı yapılaşma seferberliği, başta büyük kentlerde olmak üzere tüm ülkede hızla yayılıyor. Kentsel Dönüşüm daha önce yapılan hataların tekrarlanmaması için önemli bir fırsat.

Depremde ayakta kalacak güvenli binalar inşa etmek istiyorsak sağlıklı su yalıtımı uygulamasına dikkat Su yalıtımının önemine dikkat çekmek için açıklama yapan Doğruer, yapıları suyun zararlı etkilerinden koruyan su yalıtımının inşaat aşamasındaki maliyetinin, toplam bina maliyetinin sadece yüzde 3’ü kadar olduğunu hatırlattı.

Doğruer; “Deprem kuşağında yer alan ülkemizde geçmişte çok büyük acılar yaşadık, maalesef yaşıyoruz. Bilinçsiz yapılaşma dolayısıyla çok şiddetli olmayan sarsıntılarda dahi evlerimiz yıkılıyor, ciddi oranlarda can ve mal kayıpları meydana geliyor. Deprem Yönetmeliğine uygun projelendirme ve uygulamanın yanı sıra, Bina güvenliğinin sürdürülebilirliğinin sağlanması için olmazsa olmaz Su Yalıtımı uygulamalarına da önem verilerek, tüm binalarda standartlara uygun ürün ve uygulamalarla su yalıtımı yapılmalı” dedi. Ayrıca BİTÜDER olarak bu konuda tüm sektör paydaşlarına yönelik, bilgilendirici seminerlerle, inşaatta kalitenin artması için çalışmaya devam edeceklerini, bilinçlendirme konusunda yapılacak tüm çalışmalarda her zaman destek ve iş birliğine hazır olduklarını sözlerine ekledi.

Alper Doğruer

BİTÜDER Başkanı
 

Röportajın tamamına aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz.
https://lnkd.in/d4cc7C8k